Sicil İptal Davaları
Subay Sicil Yönetmeliği; subayların rütbe terfii, rütbe kıdemliliği, kademe ilerlemesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma işlemlerini; bu işlemlere esas olacak sicil belgelerinin şekil ve muhtevasını, düzenleme ve gönderilme usulünü, sicil değerlendirme ve denetleme kurullarının çalışma esaslarını; rütbe terfii, rütbe kıdemliliği ve kademe ilerlemesi yapamayanlar hakkında yapılacak işlemleri; general ve amirallerin kıt’a hizmeti sürelerini, astsubaylıktan subay olma şartlarını ve diğer hususlarda yapılacak işlemleri düzenlemiştir. Astsubay Sicil Yönetmeliği; astsubayların rütbe terfii, rütbe kademeliliği, kademe ilerlemesi ve Silahlı Kuvvetlerden ayırma işlemleri ile bu işlemlere esas olacak sicil belgelerinin şekil ve muhtevasını, düzenlenme ve gönderilme usulünü, sicil değerlendirme ve denetleme kurullarının çalışma esaslarını ve astsubaylar hakkında diğer hususlarda yapılacak işlemleri düzenlemiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yürüttüğü ulusal güvenliğin sağlanmasına yönelik faaliyetin ana unsurunu silahlı kuvvetler personeli oluşturmaktadır. Sicil, bu personelin rütbe terfii, rütbe kıdemliliği, kademe ilerlemesi, TSK’dan ayırma işlemleri, yurtdışı daimi görevlere seçilme, kurs ve belirli görevlere atanma gibi pek çok konuda temel kıstas teşkil etmektedir. Bu nedenle sicillerin objektif ve hukuka uygun olarak düzenlenmesi, kamu hizmetinin liyakat esasına uygun olarak belirlenen personel tarafından yürütülmesinde etkili olduğu gibi, personelin bazı haklardan yararlanması hususunda da temel belirleyici kriterdir. Bilindiği üzere, özünde değerlendirme unsurunu barındırdığı ve bir değerlendirme sürecinin sonunda ortaya çıktığı için, sicil işlemleri, idarenin diğer işlemlerine nazaran takdir yetkisini yoğun olarak kullandığı işlem grubu içerisinde yer alır. İdarenin takdir yetkisinin olması da idarenin hareketliliğinin bir gereğidir; ancak bu takdir yetkisi keyfilik değildir. Bu bağlamda sicil işlemlerinin denetimi, takdir yetkisinin eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, bu yetkinin kullanımında hukuka aykırı bir durumun bulunup bulunmadığı yönünden yapılmak durumundadır. Sicil üstünün, astı hakkında sicil düzenlemesi işleminin, tamamen üstün hareket alanı içinde kaldığını varsaymak da mümkün değildir. Zira Anayasanın 125’inci maddesinin 4’üncü fıkrasında “takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği” belirtilmiş, takdir yetkisinin denetlenmesi konusunda bir kısıtlama getirilmemiştir. Buna göre; yargı yerince denetlenemeyecek olan, hukuka uygun kullanıldığı tespit edilen takdir yetkisi olup, bu yetkinin kullanılma sürecindeki hukuka aykırılık halleri ise denetlenebilecektir. Bu açıklamalar ışığında, sicil üstlerince yetki, sebep, şekil, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olarak tanzim edilen sicil belgeleri nedeniyle sicil iptal davası açmak isteyen subay ve astsubay rütbesindeki askeri personelin idari yargı mercilerinde açılacak olan davalarında en önemli araç dava dilekçesidir. Gereğinden uzun veya gereğinden kısa yazılan, gereksiz ayrıntılara boğulan veya önemli hukuki noktaları atlanmış bir dava dilekçesi davanın reddedilmesine sebebiyet verebilir. Bu sebeple davanın seyrini etkileyecek teknik hususların dava dilekçesinde eksiksiz olarak belirtilmesi çok önemlidir. Sicil iptal davası konusunda askeri mevzuata hakim ve konusunda uzman idare hukuku avukatından destek almak yararlı olacaktır.
İLGİLİ YAZILAR
Bireysel başvuru, anayasada yer alan temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile buna ek Türkiye’nin taraf olduğu

