İdari Davalar yazısı
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, idarenin yetki, şekil, konu, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği
İdari Davalar
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, idarenin yetki, şekil, konu, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği idari işlemlerin iptali için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan “iptal davaları” ile idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan “tam yargı davalarını” idari dava türü olarak belirlemiş ve bu davaların hukuka uygunluk denetiminin idari yargı mercileri tarafından yapılacağını hükme bağlamıştır. İdarenin bütün eylem ve işlemlerinin yargısal denetime açık olduğu hukuk devletinde idarenin hukuka uygunluğunun sağlanmasında en etkin araçlardan biri klasik dava türleri dışında idari yargıya özgü bir dava türü olan iptal davalarıdır. Hukuk devleti ilkesi gereği faaliyetlerini hukuka uygun biçimde yürütmek zorunda olan idarenin, hukuka aykırı eylem yapması veya işlem tesis etmesi neticesinde açılan tam yargı davaları, ortaya çıkan hak ihlallerinin giderilmesini amaçlayan, idarenin hukuk kuralları içinde kalmasını sağlayan etkin bir denetim ve yaptırım aracıdır. İdari yargıda tam yargı davası kapsamına giren, idare hukukuna özgü tazmin, telafi ve geri alma davalarından oluşan tazminat davaları, tam yargı davalarının en belirgin olanı ve en çok kullanılan türüdür. 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanununun 16 Nisan 2017 günü yapılan halkoylamasında kabul edilmesiyle birlikte, bu tarihte yürürlüğe giren Anayasa değişiklikleri kapsamında 1982 Anayasasının Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ni (AYİM) düzenleyen 157’nci maddesi tamamen ilga edilmiş ve dolayısıyla Askeri Yüksek İdare Mahkemesi hukuken son bulmuştur. Bu kapsamda 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu kapsamında görev yapan subay ve astsubaylar ile kendi özel kanunlarına tabi diğer askeri personel ile devlet memurlarının daha önceden AYİM’de görülmekte olan temin, yetiştirme, atama, sicil, terfi, ayırma ve ayrılma işlemleri ve diğer özlük haklarına yönelik davalar sivil idari yargı mercilerince görülmektedir. Ancak Türk Silahlı Kuvvetlerinin yürüttüğü ulusal güvenliğin sağlanmasına yönelik faaliyetin ana unsurunu oluşturan silahlı kuvvetler personeli temin sürecinden itibaren farklı bir disiplin ile oluşturulan askeri mevzuata tabi tutulmaktadır. Bu sebeple Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının iptal veya tam yargı davası açmakla ulaşmak istediği amaçları elde edebilmeleri için askeri mevzuatın yanı sıra hukuka aykırı olarak tesis edilen idari işlemin unsurlarına ve idare hukukuna hakim olan ilkelere tam olarak vakıf olması ve davanın seyrini etkileyecek hususları dava dilekçesinde eksiksiz olarak belirtmesi çok önemlidir. İdari yargı mercilerinde açılacak olan davalarda en önemli araç dava dilekçesidir. Gereğinden uzun veya gereğinden kısa yazılan, gereksiz ayrıntılara boğulan veya önemli hukuki noktaları atlanmış bir dava dilekçesi davanızın reddedilmesine sebebiyet verebilir. Dava açmanın ciddi hukuki sonuçlar doğurabileceği de göz önüne alındığında konusunda uzman idare hukuku avukatından destek almak yararlı olacaktır.
İLGİLİ YAZILAR
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, idarenin yetki, şekil, konu, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği

